"Adam oğlunun odasının önünden geçerken hayretle bakakaldı...
Yatağı güzelce toplanmıştı ve odası hiç olmadığı kadar derli toplu
görünüyordu. Sonra adam yastığın üzerine bırakılmış mektup
zarfını fark etti.
Üzerinde "Babama" yazıyordu.
Aklından geçen bin bir kötü düşünceyle mektup zarfını açtı
ve titreyen elleriyle mektubu okudu:
Sevgili baba;
Sana bu satırları derin bir pişmanlık ve üzüntü içinde
yazıyorum. Kız arkadaşımla kaçmak
zorundaydım çünkü seni ve annemi
yaşanacak rezaletten uzak tutmak istedim. Gerçek tutku ve aşkı ben Sedef'le
buldum ve o öyle tatlı ki anlatamam...
Şunu biliyordum siz onun vücudunun her yerine taktığı küpeleri, derisine
işlettiği dövmeleri, kendine has o çılgın giyim tarzını asla ama asla
onaylamayacaktınız ve tabi benden çok büyük olması da bir sorundu. Fakat
benim için bunlar değildi gerçek tutku ve gerçek aşk... Baba Sedef hamile!
Sedef'in dediğine göre çok mutlu olacağız. Ormanda kendine ait bir
karavanı ve tüm kış yetecek kadarda yakacağı var. Bir sürü çocuğa sahip
olma düşüncesi
rüyalarımızı süslüyor.
Sedef benim gözlerimi esrar gerçeğine açtı ve artık biliyorum ki esrar
kimseye zarar vermez. Esrar yetiştirecek ve insanlara pazarlayacağız ve
yine bu sayede ihtiyacımız olan kokain ve ekstaziye ulaşacağız.
Artık tam anlamıyla bilime yalvarıyoruz dualar ediyoruz şu AIDSin çaresi
bulunsun ve Sedef sağlığına kavuşsun diye...O kesinlikle iyileşmeyi hak
ediyor.
Endişelenmeyi bırak baba ben 15 yaşındayım ve kendi başımın çaresine
bakabilirim. Eminim birgün geri döneceğiz ve sen kendi torunlarını
tanıyacak, seveceksin
Oğlun Cahit
NOT: Baba yazdığım mektubun tek kelimesi bile doğru değil.
Ben Mehmet'lerdeyim.
Sadece sana; masamın üzerinde seni bekleyen karneden daha
kötü şeylerin olduğunu hatırlatmak istedim."